Hangi diş macununu kullanmalıyım ya da diş macunu seçerken nelere dikkat etmeliyim?

Diş macunları antibakteriyel özelliktedir ve bu özellik diş çürüğüne ya da dişeti hastalıklarına neden olan bakterilerin ağızdaki miktarlarının azaltılmasını sağlar. Diş macunları içerisindeki florürün de diş çürüklerinin oluşumunu engellediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.Diş macunlarındaki florürler başka mineraller ile birleştirilerek farklı isimler almış olabilir ancak genelde 1450ppm florür içerirler. Diş çürüğü açısından risk grubundaki herkes florürlü diş macunu kullanmalıdır. 3 yaş altı çocukların yutabilmesi sebebiyle florürsüz diş macunu tercih edilmelidir.

Kişiye özgü hassasiyet önleyici diş macunları, dişeti sağlığı için geliştirilmiş macunlar gibi seçenekler de hastanın şikayetine göre tercih edilebilir. Diş hekiminiz de sizlere yardımcı olacaktır.

Dikkat edilecek önemli konular macun içerisindeki aşındırıcı maddeler, köpürmesini sağlayan sodyum lauryl sülfat miktarılarıdır. Macunların içindeki magnezyum karbonat, sudan arındırılmış silisyum, kalsiyum karbonat, fosfat tuzları nazik aşındırıcılar. Özellikle SLS olarak kısaltılan sodyum lauryl sülfat içermeyen diş macunlarını seçmek çok daha güvenli olacaktır.

Diş hekimliğinde flor uygulaması nasıl yapılır, flor zararlı mıdır?

Sistemik olarak kullanılan flor tabletlerin diş sağlığı açısından beklenen etkisinin çok düşük olduğu belirlenmiştir. Ayrıca fazla flor kullanımına bağlı olarak da dişlerde florozis denilen bozuk yapılanmalar görülmüştür.
Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından diş çürüklerinin önlenmesi için diş macunlarının içeriğindeki florun ve yüzeyel flor uygulamalarının etkili koruyucu yöntemler olduğu bilimsel raporlarla açıklanmıştır.

Flor uygulaması sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Dişlere flor uygulandıktan sonra dikkat edilmesi gerekenler hekiminiz tarafından sizlere anlatılacaktır. Florun daha etkili olması için en az 30 dakika yeme-içme yapılmamalıdır. 4-6 saat kadar dişler fırçalanmamalıdır. Böylece flor dişler üzerinde daha uzun kalacak ve etkisi artacaktır.

Gebelik öncesi diş hekimi muayenesi neden gereklidir?

Anneler genellikle gebe kalmayı planladıklarında kadın doğum uzmanları tarafından diş hekimine de yönlendirilir. Gebe kalmayı düşünen annenin ağız diş yapısının sağlıklı olması kadar doğum sonrası yapılacak uyarılar da bebeğin ağız ve diş sağlığını etkileyecektir. Anne karnında bebeğin dişlerinin oluşmaya başlayacağı, gebelik süresince annenin beslenmesinin ve toksik maddelerden uzak kalmasının önemi ve emzirmenin çene yapısına olan etkisinin kıymeti anneye mutlaka anlatılmalıdır.

Kompozit dolgunun ömrü ne kadardır? Porselen dolgunun ömrü ne kadardır?

Dolgu veya restoratif tüm uygulamalarda yapılan tedavinin uzun ömürlü olması hem hasta hem de hekim açısından önemlidir. Hekimin dikkat etmesi gereken kriterler; doğru endikasyon ve doğru materyal seçimi, uygulama yöntemi, cilalanmış ve pürüzsüz bir yüzey oluşturulmasıdır.

Hastanın dikkate etmesi gereken kriterler; yeme alışkanlıkları, oral hijyen, düzenli diş hekimi kontrolleri ve diş sıkma gibi parafonksiyonlardır. Özellikle asitli yiyecek içeceklerden uzak durulması gerekir. Limon yemek ya da çok fazla meyve asidi dişlerin minesine ve yapılan reatorasyonlara zarar verecektir. Sigara, çok fazla çay kahve tüketimi dişlerde renklenmelere yol açar.

Kompozit lamina ile porselen lamina arasındaki farklar nelerdir?

Kompozit laminalar; direk hasta ağzında uygulanabildiği için daha pratiktir. Kullanılan kompozit dolgu materyali daha az maliyetli olduğu için daha ucuzdur. Kompozit materyali uzun dönemde yiyecek ve içeceklerden etkilenip renklenir ve polisaj ihtiyacı vardır.

Porselen laminalar; ölçü alınarak laboratuar ortamında üretildiği için birkaç seans gerektiren pahalı tedavilerdir. Renklenme yapmaması ve uzun süreli dayanıklılığı açısından kompozit laminalardan üstündür.

Her iki yöntemin de birbirine göre tercih edilebileceği hastaya göre değişebilecek kriterler vardır. Hastada bruksizm gibi bir parafonksiyon varsa ve hasta splint tedavisi görmeyi istemiyorsa bruksizm şiddetine göre kompozit seçimi tamir edilebilir olması sebebiyle daha doğru olacaktır.

Kompozit veya porselen lamina tedavilerinin her ikisinde de en önemli kriter ağız hijyeninin iyi olması ve dişeti sorununun olmamasıdır.

Amalgam Dolgu Değişim Protokolü (SMART Protokolü) Nedir?

SMART; Safe Mercury Amalgam Removal Technique yani güvenli amalgam dolgu söküm tekniğidir.

Amerika ve Avrupa’da bilimsel çalışmaların çoğunda amalgam dolgulardan kaynaklanan düşük oranda civaya maruz kalmanın sağlık problemleri arasında kanıtlanabilmiş bir ilişkisinin bulunmadığı belirtilmektedir. Alerjik bir sorun yoksa sağlam ve sağlıklı amalgam dolguların sökülmesi de önerilmemektedir. Civa toksik bir maddedir ancak amalgamda bulunan civa, bakır, gümüş ve kalay ile birleşerek kimyasal yapısı değişip farklı bir materyale dönüşmüştür.

Kırılmış, uyumsuz veya diş ile birleşim yüzeylerinde kopmaların olduğu amalgam dolgular sökülmelidir. Söküm sırasında ortaya çıkan taneciklerin ve civa buharının hem ortamdan hem de ağız içinden hızlıca uzaklaştırılması gerekir.

Hastaya işlem öncesi c vitamini yüklemesi yapılır.

İşlem öncesi hastaya metal bağlayıcı aktif karbonlu gargara yaptırılır. Oksijen takviyesi yapılır.

Hasta, hekim ve asistan mutlaka gözlük ve bone takmalı, koruyucu maskeler takılmalı, hasta ağzı rubberdam (lastik örtü) ile kapatılmalıdır.

İşlem sırasında güçlü aspirasyon sistemi kullanılır. Dolgu parçalarının mümkün olduğunca büyük parçalar halinde sökülmesine özen gösterilir.

İşlem sonrası lastik örtü sökülür ve hastaya tekrar aktif karbonlu gargara kullandırılır.

Hareketli protez kullanırkan nelere dikkat edilmelidir?

Hareketli protezler ilk günlerde dudak, dilaltı ve yanak kaslarına baskı yapabilir vuruk oluşabilir. Bu vuruklar hekim tarafından protez üzerindeki aşındırmalarla giderilmeye çalışılır.

Protezlerin hareketini engellemek ilk dönemlerde alışmak için özel protez yapıştırıcılar kullanılabilir.

Protezler takıp çıkarılırken düşürülürse kırılabilir dikkatli olunmalıdır.

Protezlerin temizliği ise en önemli dikkat edilmesi gereken maddedir. Protezlerin ağızda mantar gibi enfeksiyonlara sebep olmaması için özel temizleyici tabletler kullanılmalı mutlaka ağız da temiz tutulmalıdır.

Diş beyazlatma yöntemleri nelerdir?

Ofis tipi beyazlatma; yüksek konsantrasyonlu beyazlatma ajanları kullanılarak klinikte yapılan beyazlatmadır.

Ev tipi beyazlatma; çok düşük konsatrasyonlu beyazlatma ajanlarının hastaya özel hazırlanan plaklar ile ya da hazır olarak plaklar içerisinden bulunan ajanların ev ortamında uygulanması ile yapılan beyazlatma yöntemidir.

Hem yapılan beyazlatmanın daha uzun ömürlü olması hem de sonuçlarının daha iyi olması sebebiyle çoğunlukla kombine tip beyazlatma yani ofis ve ev tipi birlikte uygulanır. Uygulama süresi 7-10 gündür.

Tek diş beyazlatma (devital bleaching) ise kanal tedavisi sonrası renk değişikliği olan dişin içerisine beyazlatma ajanı yerleştirilerek yapılır. Bu dişlerde ilaç 2-3 gün ara ile değiştirilmeli ve dişin kanal dolgusu çok iyi izole edilmelidir.

Diş beyazlatma sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Beyazlatma süresince ve özellikle sonrasında 2 hafta boyunca çay, kahve, kırmızı şarap, vişne suyu, şalgam gibi boyayıcı içecekler, çok fazla salçalı yemek, domates, ketçap gibi boyayıcı yiyecekler ile asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır.

Hassasiyeti artırıcı çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir.

Beyazlatmanın daha kalıcı olması için de bakım ve kahve, çay, sigara tüketiminin azaltılması önemlidir.

6 ay sonra destek tedavisi yapılırsa diş beyazlatma daha kalıcı olur.

İşlem sonrası 24-48 saat içerisinde hassasiyet kaybolur.

Beyazlatma sonrası dolgu yapılacaksa en az 15 gün beklenmelidir çünkü beyazlatma ajanının dişte oluşturduğu oksijen inhibisyonu sonlanmalıdır. Aksi takdirde dolgunun bağlanması zayıf olur.

Hassasiyet olan dişlerde beyazlatma yapılabilir mi?

Nanohidroksiapatit adlı kristaller içeren biyolojik diş beyazlatma ürünleri kullanılarak hassasiyet olan dişlerde de beyazlatma yapılabilir ancak hekim tarafında dişlerdeki hassasiyetin sebebi değerlendirilmelidir.

Horlama protezi nedir?

Horlama, uyku kalitesini düşürmekle kalmayıp kişide solunum sorunları ile birlikte seyreden bir durumdur. Horlayan ve uyku apnesi olan kişilerde dilin geriye düşmesini engellemek ve hava akışını düzenleyerek horlamayı azaltmaya yönelik yapılan ağız içi apareylere horlama protezi denir. Horlama protezi uyku kalitesini artırır, solunumu düzenler, diş sıkma parafonksiyonu ile birlikte horlama olduğunda bu şikayetler de azalır ve özellikle cpap maskelerine göre daha konforludur. Ancak cpap kullanımı zorunlu hastalarda doktorun detaylı muayenesi önemlidir.